Fırıncı Orhan - Taş fırınla başlayan lezzet yolculuğu

Ekmek fırınları, marketlerin çoğalması ile birlikte yok olmaya yüz tutan bir anı haline geldi. Evin küçük çocuğu olanlar, özellikle hafta sonlarında uykudan uyandırılıp, fırına gönderilirdi. Sabah kahvaltısının vazgeçilmezi olan sıcak ekmek, mahallenin fırınından alınırdı. Mayalı hamur ve çıtır ekmeğin kokusu birbirine karışır, sabah iştahını ikiye katlardı. Odun ateşinde pişen ekmekler, hamurlaşmaması için önce kağıda sarılır, ardından ağzı açık bir poşete konularak evin yolu tutulurdu. Fırın ile ev arasındaki yolun uzunluğuna göre de ekmeğin bir bölümü adrese teslim edilmeden önce mideye inerdi. Bugün, odun ateşinde pişen ekmeği, en sıcak haliyle alabileceğimiz mahalle fırınlarının sayısı bir elin parmağını geçmez. Fırınlar da, bizler de değişime ayak uydurduk. Ancak bu geleneğin modernize edildiği mekanlar bulabilmek mümkün. 

Bu hafta, Çukurambar küçük bir mahalleyken 1958 yılında kurulan Fırıncı Orhan’ın yıllar sonra aynı bölgede açtığı “gurme” şubesini ziyaret ettim.

EKMEK DOLU SEPET

56 yıl önce bir mahalle fırını hizmet vermeye başlayan mekan, bugün üçüncü kuşak işletmecilerle 10 şubeli bir zincir olarak yoluna devam ediyor. İsim hala Fırıncı Orhan ama mekanda bulunabilecekler ekmeğin çok ötesinde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Mekanın Çukurambar şubesine yaptığım öğle yemeği ziyareti lezzetli bir anıya dönüştü. Geniş menüden seçim yapmaya çalışırken masama birkaç çeşit ekmek ulaştı. Sepetteki ciabatta, üçgen ve tam buğday ekmeklerinin ardından ezme, Antakya’dan geldiğini öğrendiğim zeytinyağı ile birlikte zeytin ikram edildi. Bunlar dışında yemek öncesi; humus, közlenmiş patlıcan salatası ve yoğurtlu sarmanın tadına baktım. Etli sarmanın içi ve yaprağı ile tam not aldığını söylemem gerekiyor. Başlangıç serisinde sipariş edilmesini önereceğim bir diğer seçenek de ceviz ile birlikte servis edilen Erzincan tulum peyniri ve eski kaşarı bünyesinde barındıran peynir tabağı olacak.

ANTRİKOTLU BIÇAK ARASI

Kökeni fırın olan bir restoranda, ana yemek tercihleri de öncelikle taş fırında pişen seçeneklere doğru kayıyor. Tadına baktığım bıçak arası pide ince hamuru ve antrikotla kaplı yüzeyi ile kırmızı et severlerin bir numarası olabilir. Sunumda bıçak arasının üzerine eklenen kıyılmış maydanozlar da pideye renk katıyor. Pidede hamurun üzerini kalabalık görmeyi sevenler için önereceğim seçenek közlenmiş patlıcanlı ve kavurmalı pide olacak. İnce kıyılmış kavurma ve közlenmiş patlıcanlar, hamurun üzerine serildikten sonra ateşe verilen bu lezzetin üzerinde erimiş kaşar peyniri bulunuyor. Masanıza ulaştıktan sonra soğutmadan, naneli ayran eşliğinde hızlıca yemenizi öneririm. Mekanın salata çeşitleri arasında ilginç bir seçenek olduğunu hatırlatmakta fayda var. Kadayıf ile sarılmış keçi peyniri salatası, farklı içeriği ile sizi şaşırtabilir. Yeşilliklerin üzerinde kavrulmuş badem, kuru kayısı ve nar taneleri bulunuyor. Kadayıfla kaplanan keçi peyniri ise salatanın en üst kısmında yer alıyor. 

LOKUMA MANTARLI SOS

Menüde ızgara et sevenleri mutlu edecek iki seçeneğin de tadına baktım. Bunlardan ilki, ev usulü ızgara köfte oldu. Pilav, közlenmiş domates ve biber, sumaklı soğan ve cin biber ve patates tava ile ahşap bir platform üzerinde servis edilen köftenin baharat karışımı tam not aldı. Menünün en keyifli üyesi ise FO lokum bonfile... Balıkesir, Çankırı ve Çubuk gibi farklı yörelerden gelen bonfile parçalarına, köz patates, domates ve biberin yanı sıra brokoli ve köz soğan eşlik ediyor. Taze kekik, mantar ve sarımsak karışımı ile hazırlanan sos ise kıvamındaki ete ayrı bir tat katıyor.

SÜTLÜ NURİYE GERİ SAYIMDA

Fırıncı Orhan’da tatlı kapanış için birbirinden keyifli seçenekleri bulabilmek mümkün. Ankara’da bulunması güç olan sütlü nuriye ile burada karşılaşmak beni fazlasıyla mutlu etti. Yaz sıcaklarının bastırması ile birlikte raf ömrü kısalan sütlü tatlıyı denemek isteyenlerin elini çabuk tutması gerekiyor. Bunun dışında cevizli ev baklavanın Beypazarı formatını yakaladığını hatırlatmak gerekiyor. Sipariş verildiğinde sabırla bekleyebileceklere önerim ise Antep katmeri olacak. İçerisi “kuş boku” adı verilen Antep fıstıkları ile doldurulan katmer, ağır ama keyifli bir tatlı kapanış alternatifi oluyor. Sezonu kapanmak üzere olan kabak tatlısı da ince dilimler halinde hazırlanıyor. Üzerinde iri ceviz parçaları ve kaymağın bulunduğu kabak tatlısını tahin ile birlikte denemenizi öneriyorum.

MENÜDE NE VAR
- Yaprak sarma 6,50 TL
- Humus 4,50 TL
- Bıçak arası pide 18,50 TL
- Patlıcan ve kavurmalı pide 16,50 TL
- Ev usulü ızgara köfte 17,50 TL
- Keçi peyniri salatası 16,50 TL
- Sütlü nuriye 6,5 TL
- Cevizli ev baklavası 6,50 TL

Fırıncı Orhan Çukurambar adres ve telefon:
1425. Cd. No:30/A Çukurambar/Ankara
0312 284 3333


View Çatkapı - Ankara Lezzetleri in a larger map