Oltaya takılanlar Balıkçıköy Fahri’de

Karadenizli ya da ülkenin diğer sahil noktalarında doğup, büyümüş biri ile balık yemeye oturduğunuzda ‘limon’ konusu ciddi bir sorun haline gelebilir. Bu bölgelerden gelenlerin büyük bölümü balıkta limon kullanılmasına karşıdır. Limon girişimini, balığa hakaret kabul eder. Şayet sizde ülkenin iç kesimlerinde yetişmiş ve her balık gördüğünüzde limon arayanlardansanız, özellikle ızgara balıklarda bu alışkanlığınızdan vazgeçmenizi öneririm. Çünkü Ankara, denizi olmamasına karşın balık severleri taze ve lezzetli deniz ürünleri ile bir hayli mutlu edebilen mekanlara sahip.


Sofranızda, damağa üst düzeyde hitap eden tatlar varken, onları limon ile bastırmamakta fayda var. Bu hafta, Başkent’te yoluna ufak bir balık lokantası ile başlayıp, 8 yıl içerisinde 4’üncü şubeye ulaşan keyifli bir mekanı ziyaret ettim. 2006 yılında Tunalı Hilmi Caddesi’nde kurulan Balıkçıköy Fahri, Arjantin Caddesi ve Çayyolu şubelerinin ardından son restoranını Çukurambar Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi üzerinde hizmete sundu. Keyifli yemek deneyimini aktarmadan önce mekanla ilgili öğrendiğim bir ayrıntıyı paylaşmakta fayda var. Dört şubede mutfağı yöneten tüm şefler, önce Ankaralı balıkseverlerin lezzetli eli ile tanıdığı Şükrü Usta’nın uygulamalı eğitiminden geçiyor. Bu yolla şubeler arasındaki lezzet farkının en aza indirilmesi hedefleniyor.

MISIR EKMEĞİ VE ZEYTİNYAĞI
Konuklarına, teraslı mekanı ile Çukurambar’ın yüksek binaları arasında açık havada hizmet veren Balıkçıköy Fahri’de masanıza geçmeden önce tezgahta sergilenen sezon balıklarına göz atmanızı tavsiye ediyorum. Ne yiyeceğinizi önceden belirlemiş olsanız dahi, bu noktada fikriniz değişebilir. Yan tezgahta mezelere göz atabilir, ayrıca aynı noktada yer alan açık mutfakta siparişinizin nasıl hazırlandığını izleyebilirsiniz. Mekanda masanıza ilk olarak susamlı taş fırın ve mısır ekmeği ile birlikte Edremit zeytinleri geliyor. Diyette bile olsanız, sıcak mısır ekmeği ile zeytinyağını denemenizi öneriyorum. Çok kalabalık bir masa oluşturmadıysanız, mezeleri geniş tabakta tek sunum halinde isteyebilirsiniz. Mekanda; ahtapot, şevketibostan, Girit ezmesi, lakerda, tahinli patlıcan, taze atom, sübye yumurtası ve yoğurtlu atomdan oluşan bir meze tabağını denedim. Canlı halindeki görüntüsünden dolayı ön yargılı yaklaşanların mekandaki ahtapotu bir kez denemelerini tavsiye ediyorum. Ege damatlarının, kayınvalideleri ile iyi geçinme sebebi olan şevketibostan; zeytinyağı, limon ve sarımsak üçlüsü ile bir araya geldiğinde “yeme de yanında yat” dedirtiyor. Urla’dan gelen otların sezonunun birkaç içinde kapanacağını hatırlatmakta fayda var.

KARABİBER TANELİ LAKERDA

Ezine koyun peyniri, brokoli ve ceviz ile hazırlanan Girit ezmesi, süzme yoğurt katkısı ile farklı bir lezzet. Torik balığından yapılan lakerdanın üzerinde kapari ve karabiber taneleri bulunuyor. Masanızda şişe halinde bekleyen Edremit zeytinyağı ile lakerdadan alacağınız keyfi artırabilirsiniz. Şanlıurfa yöresinden gelen acı biberler, domates sosu ile buluşup, taze atom adını alıyor. Görüntüsü nedeniyle önyargı ile yaklaşılman deniz canlılarından biri olan sübyenin mürekkebi ile birlikte en kıymetli parçası olan yumurtasını ilk kez denedim. Damak dolduran, ağır bir lezzet... Meze tabağının son üyesi ise kurutulmuş İskenderun biberinin süzme yoğurt ile buluştuğu yoğurtlu atom... Acı sevmiyor olabilirsiniz ama İskenderun biberi yoğurt ile dengelendiğinde yakmayan bir kıvam yakalıyor.

BROKOLİDEN ARMUT

Mekanda klasikler dışında bir ara sıcak denemek istediğimi söylediğimde önerilen deniz mahsullü brokoli armudu denedim. Brokoli ezmesi, enginar kalbi, karides ve cevizden oluşan karışım, armut formunda bir görünümleri sunuluyor. Üzerinde mısırlar bulunan ara sıcağı, farklı bir deneyim arayanlar tercih edebilir. Lezzeti konusunda şüpheye yer bırakmayan, hafif bir ara sıcak... Ana yemekte, Karadeniz’in en önemli nimetlerinden biri olduğunu düşündüğüm kalkan balığını denedim. Balıkçıköy Fahri’deki ismi ile fırında zeytinyağı ile pişirilmiş naturel kalkan, geniş bir toprak güvecin içerisinde sunuluyor. Heyecanlanıp, sıcak güvece dokunmamanız konusunda uyarmam gerekiyor. Kalkana, güveçte domates, soğan, mantar, sarımsak ve biberler eşlik ediyor. Üzerindeki karabiber taneleri ve defne yaprakları, tadı alındıkça yeni bir lokmaya yöneltiyor. Balık bittiğinde üzülmeye gerek yok. Güvecin dibine ekmek ile yapılan müdahaleler, yemeğin en keyifli anlarından biri haline geliyor. Balığın yanında; marul, taze nane, taze soğan, dere otu, domates ve California biberden oluşan yeşillik salatasını atlamamak gerekiyor.

SAKARYA’DAN KABAK AYDIN’DAN İNCİR

Balıkçıköy Fahri’de karışık bir tabak ile tatlı kapanış yaptım. Sezonunun bitmesine karşın tabakta yerini alan Ve Sakarya mahsulü olduğunu öğrendiğim tahinli, cevizli kabak tatlısı en mutlu eden çeşit oldu. Tabağın ortasına konuşlanan dondurmalı sıcak irmiş tatlısını da unutmamak gerekiyor. Bunların dışında Bursa’dan gelen peynirli Kemalpaşa tatlısı, kaymaklı ekmek kadayıfı ve Aydın’dan gelen incir tatlısı tabağın diğer üyeleri oldu.

MENÜDE NE VAR
- Ahtapot 19,50 TL
- Lakerda 11 TL
- Sübye yumurtası 19 TL
- Taze atom 12,50 TL
- Şevketibostan 9,50 TL
- Girit ezmesi 13 TL
- Yeşil salata 8,50 TL
- Brokoli armut 20 TL
- Kabak tatlısı 9,50 TL
- Ekmek kadayıfı 10 TL
- Kemalpaşa 9,50 TL

Balıkçıköy Fahri Çukurambar adres ve telefon:
Kızılırmak Mh. 1426. Cd. No: 28/A Çukurambar/Ankara
Tel: 0312 287 6207


View Çatkapı - Ankara Lezzetleri in a larger map