İtalyan mutfağının sadece makarna ve pizza
dan ibaret olduğunu tekrar eden klişelerin kulağınıza sıkça geldiğini tahmin ediyorum. Bunun hatalı bir genelleme olduğunu anlamak için “çizme”
şeklindeki ülkeye yol almak pahalı bir keşif olabilir. Türkiye’de tabelasına
bakıp, İtalyan restoranı olduğunu ikna olduğunuz bir mekan size sadece pizza,
makarna ve standart soslar sunabilir. Aslında sıcak ülkenin, yüksek sesle
konuşmayı seven, güleryüzlü insanları mutfaklarında pizza ve makarnadan çok
fazlasına sahip. İsterseniz önce İtalyanların lezzet sırları ile başlayalım.
Bir
yemekte soğan ve sarımsağı aynı anda asla kullanmayan İtalyanlar, domates, roka
ve fesleğeni “vazgeçilmezler” olarak tanımlıyor. Yemeklerin büyük bölümünde
kullanılan parmesan peyniri ise sadece balıkla bir araya getirilmiyor. 30
dakikada eve gelenlerle kıyaslanamayacak derecede lezzetli olan pizzalarda
ketçap ve mayonez kullanmak “ayıp” kabul ediliyor. Zeytinyağı ise İtalyan
mutfağının hiç değişmeyen mucizevi sıvısı olarak dikkat çekiyor.
LOŞ IŞIK VE HAFİF MÜZİK
Tarihi, müziği ve birçok özelliği ile yurtdışı tatil planlarının
ilk sıralarında yer alan İtalya’ya gitmek, sizin için masraflı ve zahmetli bir
süreç olabilir. Gezi planınız öncesi, İtalya heyecanınızı bir parça
bastırabilmek için mutfağı kullanabilirsiniz. Bu hafta, Ankara’da İtalyan
lezzetlerini deneyebileceğiniz bir mekanı ziyaret ettim. Gazi Osman Paşa Uğur
Mumcu Caddesi üzerinde bulunan Peperoncino adlı restoran, uzun yıllardır
Ankara’da yaşayan İtalyan şef Daniel Evangelista tarafından işletiliyor.
Üzerinde bulunduğu caddenin gürültülü ortamını geride bırakıp, mekana adım
attığınızda farklı bir dünya sizi karşılıyor. Vitrayla süslenen duvarlar, loş
ışık ve müzikler, renk seçimleri huzur veriyor. Masalardaki hoş ayrıntı ise
öğüterek kullanabileceğiniz tuz ve karabiber ile içinde kekik dalı bulunan
zeytinyağı... Menü ile buluştuğunuzda ise lezzetli seçeneklerin hangisini tercih
etmeniz gerektiği konusunda yorucu bir süreç başlıyor.
BİBER REÇELİNİ UNUTMAYIN
Yemeğinize, peynir tabağı ile başlayabilirsiniz. Üzerinde;
mascarpone peyniri, ricotta peyniri, parmesan, gorgonzola peyniri, peccorino
peyniri, mozarella peyniri, füme peynir, karabiberli peynir bulunan geniş ahşap
servis platformu, içeceğinizle beraber çok seçenekli bir keyfe dönüşüyor.
Unutmadan, peynir tabağında yer alan ev yapımı biber reçelini denemeniz
gerekiyor. Tadına bakmazsanız, pişman olabilirsiniz. Diğer başlangıçları
deneyemedim ama menüden edindiğim bilgileri paylaşabilirim. Üzerinde yemeğin
içeriği hakkında bilgiler veren menüler hem mekan hem de konuklar için faydalı
oluyor. Peperoncino’nun menüsünde yer alan başlangıçlar arasında iki farklı
seçenek ilgimi çekti. Limon ve zeytinyağı ile marinelenmiş dana kontrfile
üzerinde roka ve grana padona peyniri ile masanıza ulaşan dana carpacio
bunlardan biri. Diğeri ise Antalya’dan geldiğini öğrendiğimi mavi yengeç ile
hazırlanan “zeytinyağlı yengeç” oluyor. Daha önce Antalya Beymelek’te tadına
baktığım yengece; kapari, turşu, deniz börülcesi ve maydonoz eşlik ediyor.
ŞEKLİNE GÖRE İSİM ALAN MAKARNA
Mekanın atmosferi, ne kadar aç olsanız da sizi yemeğin seyrini
yavaşlatmaya sevkediyor. Bu nedenle menüdeki ana yemek seçenekleri arasından
birden fazla lezzeti sipariş etmeye cesaret ediyorsunuz. Ana yemeğe geçmeden
önce son dönemde çok sipariş aldığını öğrendiğim trüflü porçini mantar çorbasını
deneyebilirsiniz. Klişelere aldırmadan makarnaların tadına bakmak istiyorsanız,
bununla ilgili bir hatırlatma yapmak gerekiyor. İtalyan makarnaları, ev yapımı
anlayışıyla hazırlanıyor. Tadına bakacağınız hamur ürünlerinin hiçbiri market
raflarında gördüğünüz paketli ürünlerden değil. Hepsi kısa süre önce hazırlanmış
taze hamurlardan oluşturuluyor. Makarnaların isimleri ise genişlik, uzunluk ve
kesit gibi ölçüler ya da içine eklenen malzemeler ile belirleniyor.
DENİZ MAHSULLERİ KARIŞIMI
Mekanda çok sayıda makarna çeşidi bulunuyor fakat sadece tadına
bakabildiğim iki türden söz edeceğim. Menüde, “Strozzapreti Gorgonzola e Noci”
adıyla anılan makarna, ağır peynir tadını damağında hissetmekten keyif duyanlara
hitap ediyor. Krema, gorgonzola peyniri ve ceviz ile oluşturulan sos taze
makarna ile bir araya gelince tadına doyum olmuyor. İkinci seçenek ise deniz
ürünlerini sevenlere hitap ediyor. “Tagliatelle di Mare” adıyla sunulan
makarnaya fesleğenli domates sos ile birlikte karışık deniz mahsulleri eşlik
ediyor. Sübye, kalamar, karides ve midyeler ile buluşan makarna ana yemek için
tercih edilebilecek seçenekler arasında yer alıyor.
SOSUNDA BAL KABAĞI VAR
Ana yemekte tercihini kırmızı et ya da balıktan yana kullanmak
isteyenler için de iki önerim var. Izgara dana bonfile farklı sosu ile dikkat
çekiyor. Orta pişmiş şekilde sipariş etmenizi tavsiye edeceğim bonfileye,
güveçte bal kabağı, sarımsak, ceviz, zeytinyağı ve peynir ile yapılan sos eşlik
ediyor. Bonfilenin tabaktaki arkadaşları ise biberiyeli elma dilimli patatesler
oluyor. Fırınlanmış kağıtta levrek daha hafif bir seçenek. Fırın kağıdı
içerisindeki levreğin üzerinde siyah zeytin, biberiye, kapari, kırmızı soğan ve
çeri domatesler bulunuyor. Balığın tadını farklılaştıran bu çeşniler, bünyeyi
yormayan ana yemek tercih etmek isteyenlere hitap ediyor.
EN HIZLI PİŞEN PİZZALAR
Telefonla ya da internetten sipariş edilebilen ve 30 dakikada eve
ulaşan pizzalardan sıkılanlara, İtalyan pizzalarını denemelerini öneriyorum. 450
derecelik fırında, üzerindeki malzemelerin tatlarını kaybetmesine fırsat
verilmeden pişen pizzalar, Karadeniz pideleri gibi açık ve kapalı olmak üzere
iki ayrı kategoriye ayrılıyor. Enginar, mantar, dana jambon, salam ve yeşil
zeytin içeriği ile doldurulan domates ve mozarella peyniri eklendikten sonra
üzeri kapatılan “calzone capricciosa” denenebilir. İtalyan pizzalarına açık
seçenekle başlamak isteyenler domates sosunun üzerinde mozarella, kapari ve
sardalya ile hazırlanan Pizza Napoli’yi deneyebilir.
TİRAMİSU JAPON TATLISI DEĞİL
Yemeğine İtalyan usülü tatlı bir kapanış yapmak isteyenler için
Peperoncino’da birkaç farklı seçenek bulunuyor. İsmi nedeniyle zaman zaman Japon
tatlısı zannedilen tiramisu, Türkiye’de yapımı ile ilgili yanlış anlaşılmalara
da neden olabiliyor. Anavatanı İtalya’da geçerli olan yapım ve sunumu ile servis
edilen tiramusuyu Peperoncino’da deneyebilirsiniz. Türkçe’de “kedi dili” olarak
bilinen “savoiardi” bisküvilerinin üzerine yumurta, şeker, mascarpone peyniri ve
likör ile hazırlanan krema dökülüyor. En üst kısımda da espresso bulunuyor.
Mekanda sıcak servis edilen elmalı tartı da deneyebilirsiniz. Üzerindeki
dondurmanın mekanın mutfağında hazırlandığını hatırlatmak isterim. Bunların
dışında panna cotta caramel, krem blue ve limonlu cheesecake deneyebileceğiniz
diğer tatlı kapanış ürünleri arasında bulunuyor.
MENÜDE NELER VAR
- Peynir tabağı 25 TL
- Trüflü mantar çorba 14 TL
- Strozzapreti Gorgonzola e Noci 24 TL
- Tagliatelle di Mare 24 TL
- Kağıtta levrek 29 TL
- Pizza Napoli 19 TL
- Tiramisu 13 TL
- Elmalı tart 13 TL
Peperoncino Ankara adres ve telefon
Uğur Mumcu Cad. No: 64/B Gaziosmanpaşa/Ankara
0312 447 1062
- Peynir tabağı 25 TL
- Trüflü mantar çorba 14 TL
- Strozzapreti Gorgonzola e Noci 24 TL
- Tagliatelle di Mare 24 TL
- Kağıtta levrek 29 TL
- Pizza Napoli 19 TL
- Tiramisu 13 TL
- Elmalı tart 13 TL
Peperoncino Ankara adres ve telefon
Uğur Mumcu Cad. No: 64/B Gaziosmanpaşa/Ankara
0312 447 1062
View Çatkapı - Ankara Lezzetleri in a larger map