Karşısına Akdeniz’i ardına da Amanos dağlarını alan İskenderun’u
coğrafya dersinden hatırlıyor olabilirsiniz. Hatay’ın çok kültürlü ilçelerinden
biri olan İskenderun’a yapılan ziyaret, coğrafi bilgileri unutturur. Keza ilçe
mutfağının lezzetleri, her şeyin önüne geçer. Kısa ziyaretimden hatrımda kalan
iki tat, İskenderun dürümü ve künefe idi. Ankara’da bu ilçenin iki popüler
lezzetini sunan mekanların sayısı son dönemde arttı. Sizlere, ara sokaklara
gizlenen bir İskenderun işletmesinden söz etmek istiyorum.
Balgat Kanatçı'da beyaz lezzete soslu müdahale
Diyetisyenlerin sıkça tekrarladığı “Üç beyazdan uzak durun” sözü; un, tuz ve şekeri işaret ediyor.
Bu tekrarın yanlış anlaşılması sonucu, beyaz ete ilişkin şehir
efsaneleri ortaya çıkabiliyor. Kırmızı et ile kıyaslandığında beyaz etin daha
lezzetsiz olduğu görüşü de sos faktörü gözardı edilerek yapılıyor. Siz bunlara
kulak asmayın. Kolesterol gibi sorunları nedeniyle kırmızı etten uzak durmak
zorunda kalanların tercih olan beyaz et, iyi işlendiğinde lezzetli bir seçime
dönüşebiliyor. Sadece beyaz et ürünleri servis eden mekanların uzun yıllardır
var olması bu tarz menülerin de rağbet gördüğünü ortaya koyuyor. Sadece pilav
eşliğinde sunulan piliç çevirmeden tutun, çeşit çeşit tavuk içerikli yemekler
sunan bir çok mekan var. Beyaz eti lezzetlendiren en büyük etken soslar oluyor.
Doğru baharat karışımı ile hazırlanan sosun içerisinde dinlendikten sora ateşle
buluşan beyaz et, keyifli bir ziyafete dönüşebiliyor.
Peperoncino'da klişelerden uzak İtalyan deneyimi
İtalyan mutfağının sadece makarna ve pizza
dan ibaret olduğunu tekrar eden klişelerin kulağınıza sıkça geldiğini tahmin ediyorum. Bunun hatalı bir genelleme olduğunu anlamak için “çizme”
şeklindeki ülkeye yol almak pahalı bir keşif olabilir. Türkiye’de tabelasına
bakıp, İtalyan restoranı olduğunu ikna olduğunuz bir mekan size sadece pizza,
makarna ve standart soslar sunabilir. Aslında sıcak ülkenin, yüksek sesle
konuşmayı seven, güleryüzlü insanları mutfaklarında pizza ve makarnadan çok
fazlasına sahip. İsterseniz önce İtalyanların lezzet sırları ile başlayalım.Dayı'nın Yeri'nde Şahin Usta getirsin siz götürün
Türkiye’nin geniş mutfak kültüründe, bazen tatların birbirine çok yakın ilçeler arasında bile farklılık gösterdiğine tanık oluyoruz. Bu kadar farklılık arasında kebapları ve ocakbaşı alışkanlığı ile
öne çıkmayı başaran güney mutfağı, ağzının tadını bilenlerin ilk tercihleri
arasında yer alıyor. Kırmızı etin farklı tekniklerle işlenip, şişe dizilmesi
güneyin vazgeçilmez geleneği... Bölge nüfusundan, mutfağa hakim, yakın bir
arkadaşınız varsa hafta sonları yapabileceğiniz mangal seansları güney tatları
ile keyifli hale gelebilir. Fakat herkes bu kadar şanslı olmayabiliyor. Ayrıca
Başkent’te meze, kebap ve şişlerle donatılmış bir sofra kurmak için ihtiyaç
duyulan orjinal malzemeleri bulabilmek kolay değil. Kuzu eti, kırmızı biber, nar
ekşisi ve şalgam gibi tüm bileşenlerin farklı bölgelerden taşımak gerekiyor.
Böyle zorlu bir sürece girmektense, tatları bir araya getiren mekanları ziyaret
etmeyi tercih edenlerdenseniz Ankara’da keyifli bir mekan önerim var.
Akdeniz Akdeniz - Kıyı tadında ezgi ve lezzet mekanı
Tüm bitkilerin zeytinyağı ile bir araya geldiğinde bir yemeğe dönüşebileceğini kanıtlayan Akdeniz mutfağı, türlü mezeleriyle sofralarda ferahlatan bir lezzet esintisine yol açar. Kuzey Afrika’dan başlayıp, Güney Avrupa’ya dek mutfaklara hakim
olan anlayışın vazgeçilmez unsurlarından biri de deniz ürünleridir. Fas’tan
İspanya’ya uzanan bu kültür Türkiye’ye, Yunanistan ve Ege kıyılarından yansır.
Benzer karakterdeki doğa koşullarının sunduğu nimetler, yine benzer yöntemlerle
işlenerek sofralara ulaşır. Ege kıyılarında esen yumuşak imbat rüzgarlarını
mutfak üzerinden masanıza ulaştıran meze ve deniz ürünlerini vazgeçilmez kılan
özelliklerden biri de hafiflikleridir. Mideyi yormadan keyfi çıkarılabilen bu
lezzetleri Ankara’da bulabilmenin güç olduğunu düşünenlerdenseniz, yazının geri
kalanını dikkatlice okumanızı tavsiye ederim.
Bursa Evi’nin manzaralı iskenderi
Bursa’ya yolu düşenlerin, tadına bakmak istedikleri ilk yemek iskender kebap olur. Yayvan bir tabağın üzerine dizilen pideler, döner yaprakları ile kamufle edilir. En üste eklenen tek bir köftenin ardından tabaktakiler, salçalı sos ile son rengini alır. Kenara iliştirilen yoğurdun ardından kızgın tereyağı eklenir ve iskender kebap servise hazır hale gelir. Bursa’da “İskender” adlı ustanın keşfettiği sunum biçimiyle Türk mutfağından dünyaya taşınan lezzetler arasına giren bu kebap türüne “hayır” diyebilmeniz için vejeteryan olmanız gerekiyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)