Yaz döneminde yeşil fonlu açık hava mekanlara kaçan Ankaralılar için sezonun sonu gelmeye başladı. Lezzet avcıları, yağmurlu günlerle beraber kent içindeki korunaklı
aynı zamanda manzaralı adreslere yöneliyor. Şehir merkezinde bir yanında Ankara
panoraması diğer yanında tatil köyü görünümü sunan, mutfağında ise yöresel
lezzetlerle dünya mutfağını adapte etmeyi başarabilmiş bir mekan hayal edin.
Sözünü ettiğim kombinasyonun Başkent için “imkansız” olduğunu düşünebilirsiniz.
Sevinerek belirtmeliyim ki değil...
Çeşni Dersaadet - ‘Mutluluk kapısı’nda gün batımı ziyafeti
Tarihte farklı adlarla anılan İstanbul’a, Osmanlı döneminde verilen “Dersaadet” ismi, “mutluluk kapısı” anlamına geliyor. Başkentliği İstanbul’dan devralan Ankara da geçtiğimiz aylarda göz ve mideyi “mutlu” etmek için kurulan yeni bir mekanla tanıştı. Menüdeki kategorilerin “ara fasıl”, “doyma faslı” ve “en tatlı” fasıl gibi isimlerle birbirinden ayrıldığı mekanda gün batımını izlemek ise büyük bir mutluluğa sebep oluyor. Ankara Kalesi’nin batı yamacındaki Hisar Park’ta açılan Çeşni Dersaadet, tarihi Ankara evi şeklinde inşa edilmiş ahşap bir yapıda hizmet veriyor.
Cotta7 - Lezzet avcısına butik alternatif
Ağır bir restorana girdiğinizde eğer mekanın müdavimi değilseniz, kendinizi gergin hissetmemeniz işten değil. Sofra adabının fiziksel temsilcileri olan çeşit çeşit çatal bıçak, tabağın üzerinde dizinize serilmeyi bekleyen kumaş peçete, ortama uygun bir ışıklandırma, her hamlesinde özür dileyerek sağ tarafınızdan yaklaşan garsonlar... Lezzetli bir yemek için tüm bu adabı bilmek ve uygulamak gerekiyor. Bunun yerine bir fast fooda gitmiş olsanız; self servis rahatlığı ve hızlı sunumu ile sağlıklı olmasa da nispeten lezzetli yemeklere kavuşabilirsiniz. Amacım klasik restoranlar ile fast foodlar arasında kıyas yapmak değil. Sadece lezzete götüren “ağır” ve “rahat” yöntemleri kısaca hatırlatmak. Lezzetiyle klasik haline gelmiş bir restoranın mutfağından çıkan ürünleri kendinizi daha rahat hissedebileceğiniz bir ortamda tatmak ister miydiniz?
Ankara Vilayetler Evi'nde kahvaltının rengi yeşil ve mavi
Ankaralılar, yeşil ve mavi renklerinin buluştuğu mekanlarda yemek yiyebilmek için yüzlerce kilometre uzaktaki sahil bölgelerine gitmek zorunda kalıyor. Üç bir yanı denizle çevrili Türkiye’nin birbirinden keyifli mekanlarla dolu olduğu bir gerçek. Ancak kısıtlı zamanda, kentten çok uzaklaşmadan bir şeyler yapmak mecburiyetinde olanları da düşünmek gerekiyor. Hal böyle olunca denizsiz Başkent’e; yaz aylarında yeşil ve mavi manzarası sunan, şehre nefes aldıran Mogan Gölü’nü hatırlıyoruz. Başkent’te hafta sonu keyfi yapmak isteyenler için Vali Galip Demirel Vilayetler Evi’nin açık büfe kahvaltısını denedim.
Oltaya takılanlar Balıkçıköy Fahri’de
Karadenizli ya da ülkenin diğer sahil noktalarında doğup, büyümüş biri ile balık yemeye oturduğunuzda ‘limon’ konusu ciddi bir sorun haline gelebilir. Bu bölgelerden gelenlerin büyük bölümü balıkta limon kullanılmasına karşıdır. Limon girişimini, balığa hakaret kabul eder. Şayet sizde ülkenin iç kesimlerinde yetişmiş ve her balık gördüğünüzde limon arayanlardansanız, özellikle ızgara balıklarda bu alışkanlığınızdan vazgeçmenizi öneririm. Çünkü Ankara, denizi olmamasına karşın balık severleri taze ve lezzetli deniz ürünleri ile bir hayli mutlu edebilen mekanlara sahip.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)